Yaşam

Müge Anlı Sayesinde Dövme Artık “Marjinal” Değil

Yaklaşık 10 yıl önce Milliyet Gazetesi Hafta Sonu Ekleri’nde ‘Çini Mürekkep’ diye bir köşem vardı. Köşenin asıl konusu dövmeydi. Dövmeler ve genel olarak ‘alt’ kültürler hakkında aklınıza gelebilecek her şey hakkında yazıyordum. Sanatçı röportajları, dövme çeşitleri, dövmenin tarihçesi, dövme trendleri, alternatif yaşam rehberi, alternatif yaşam tercihleri…

O zamanlar dövme severler dövmeli insanlara ‘marjinal’ diyordu. Bu kelimenin tam anlamını bilmeden, herkese benzemiyoruz diye yapıştırırlar.

Durumdan çok şikayetçiydim.

Artık Müge Anlı’daki kadınların bile kollarında ve ellerinde dövmeler görüyoruz ve muhtemelen dövmeli olmak ‘marjinal’ olmak değil de, BENZERLERİ GİBİ DEĞİL, FARKLI olma, KENDİN OL hakkını kullanmak demek. hala güç.

İnsan ister istemez soruyor kendine: “Marjinalleştirildik mi?”ki… (Selamlar Cem Yılmaz)

Bu edebi iç dökme girişinden sonra Fahrettin Demir Şu an açık orta ülkedeki bence en başarılı dövme sanatçısı ile yaptığımız röportajı okuyacaksınız. onun hakkında konuşmak rahat ‘Eşek tay elimde büyüdü’ Söyleyebilirim. Çünkü yaptığı ilk dövmeyi ve aldığı ilk ödülü gördüm. Bugünlerde hemen her ülkede kazandığı uluslararası ödülleri de ayrıca tebrik ediyorum.

Etrafta kalacak mı yoksa yakın gelecekte bir masraf mı olacak? Bilmiyorum. Gitmeden önce size birkaç soru sormak istedim. Ayrıca ilk röportajımızı 10 yıl önce yaptık, 10 yıl sonra bir yerde sen, ben ve Fahrettin orta yollara geleceğiz. Kim bilir?..

Türkiye’nin ilk dövme festivalinde tanışmıştık, geçenlerde gördüm. O yaşta nasıl oldu da o takıma katıldın?

Evet, 24 yaşındayım (Gülüşmeler) O sırada işverenim etkinliği düzenliyordu ve ben daha yeni başlıyordum. Okulu yeni bırakıp dövme aşkı için İstanbul’a geldim, kaçırırsam hemen girdim.

O zamanlar dövme yaptırmak, dövme sanatçısı olmak ya da bu konularla uğraşmak ‘marjinallik’ olarak görülüyordu. Artık dövmesi olmayanı dövüyorlar Fahrettin. Sizce de bu işte bir tuhaflık yok mu?

Şey, sanırım bu biraz baskıyla ilgili. Bir şeyi ne kadar yabancılaştırırsan, o kadar güçlü olur. Yasak olduğu için merak ediliyor. Dövme konusunda da böyle anlamsız ön yargılar vardı. Bu yüzden çok çabuk yayıldı. Ayrıca herkeste vardır. Eskiden yurtdışında ünlü isimlerde ya da bariz tarzda müzik yapanlarda görülürdü, şimdi yelpaze çok geniş. İnsanlar bunu Türk şarkıcılarda, pop şarkıcılarında, futbolcularda ve oyuncularda görüyor. Televizyonda çok yaygın. Survivor’ı düşünün… Normalize yani dövmeler. Eskisi gibi bir ‘marjinallik’ göstergesi olmaktan çıktı. Moda gibi. Ki bence çok daha tehlikeli, o farklı…

Haklısın ama benim favorim Müge Anlı’nın hanımları. Ve çok kötüler. Bir dövme sanatçısı olarak bu seni sinirlendirmiyor mu? Hem sanatı hem de dövmeyi taşıyanlara acıyorum..

Çok kötüler evet ama sanırım onları görmeye alıştım. Bir de şu var; Kimseyi kırmak istemiyorum, burada ağır cümleler kurmak da istemiyorum ama bir bilgi verelim: O dövmeleri yaptırmak için bana ve benim gibilere gitmeleri gerekiyor. Yani kişiler kalıcı makyaj uzmanının yaptırdığı formdaki o kalıpları asla taşımak istemezler. Taşınacak bir şey değil. Bu da daha fazla masraf, daha fazla acı demektir. O yüzden şunu söylüyorum: Uzak dursunlar.

Madem bu pahalı’ dediniz, konuyu fiyat politikasına taşıyalım. ‘Bu maliyetli bir iş’ derken neyi kastediyorsunuz? Şimdi fiyatlarınız nedir?

Bu bir sanat olduğu için değerli bir çalışmadır. Bu, sırf birinin üzerinde gördün diye aldığın bir aksesuar değil. Ömür boyu taşıyacağınız ve vücudunuzda kalacak bir sanat eseridir. Ben işe bu şekilde baktığım için ücretim seansım için kesinlikle 1000 Euro’dur. Modele göre değişmez. Ama zaten küçük işleri almadığımı biliyorsun. Stüdyomda başka sanatçılar da var. Açılış fiyatı 1000 TL’dir.

Haftada kaç dövme yapıyorsun?

Haftada en az 6 yapıyorum. Bu hiç değişmedi, ekonomik kriz ritmini vurmadı. En azından biz. Yurt dışından çok sayıda insan geliyor. Sosyal medya aracılığıyla ulaşıyorlar.

Desenler nerede? Değişti mi? Umarım Rihanna yıldızının modası geçmiştir. Sanırım günümüzde en yaygın olanları çocuklarının isimlerini yazdıran veya ayak izlerini yaptıran anne babalardır.

Evet, çok iyi tanınırlar. Benim şeklim gerçekçi dövme. Portrelerde çalışıyorum, bu yüzden vücut üzerine fotoğraflar çiziyorum. Gerçeğe ne kadar yakınsa o kadar iyidir. En zahmetli kategori, bu yüzden temelde yapıyorum. Bu benim için bir tür meydan okuma. Rihanna’ya gelince, evet, çok şükür yıldızı azaldı. Oh, ve her zaman yapmayı sevdiğim ve her zaman seveceğim bir model var.

Atatürk portresi olduğu kesin..

Evet. Boyutu ne olursa olsun bana göre ‘en büyük’ ​​dövme diyebilirim. Atatürk’ün imzası da bence en çok tercih edilen desendir.

Başka imza var mı? Veya diğer politikacıların dövmeleri?

Bir sürü CHE var, Hitler hakkında çok şey var. Bir keresinde başkanımızın portresini gördüm. Tam olarak yapmadım ama yurtdışındaki bir meslektaşımın portföyünde denk geldim.

Dövme eğitimi vermeye de başladınız. umurumda değil bana biraz anlat..

Seminerler düzenlemeye başladım. İzmir ve İstanbul’da yaptık. Ankara’yı hedefliyoruz. Amacım dövme ile ilgilenen insanlara en azından temellerini anlatmak. Böylece düzeltilmek için bize gelen kalıp sayısı muhtemelen azalacaktır.

Herkes dövme yapabilir mi?

Herkes dövme yaptırabilir ama herkes dövme sanatçısı olamaz. Yani çok çalışırsan bir dövme yaptırabilirsin ama insanların dövme yaptırmak için sıraya girdiği türden bir sanatçı olmayabilirsin. Keman çalabilmek ve virtüöz olmak ile aynı şey. Seminerlerde ilk gün teorik eğitim, ikinci gün ise suni deri üzerine uygulamalı eğitim vermekteyim. Temel bilgileri iki günde alıyorlar ve genellikle beyaz yakalılar. İnsanlar bunaldı Pelin. Boş zamanlarında yeni bir şeyler öğrenmek isterler ve herkesin gelecekte başka bir iş yapmayı hayal etmesi doğaldır.

Umarım 10 yıl sonra tekrar sohbet edebiliriz ama şimdiden sorayım: Hayalleriniz neler?

Yurtdışına çok giderim. Oradaki festivallere katılıyorum, stüdyolarda misafir sanatçı olarak çalışıyorum. Bir ayağım orada. Bir süre yaşayacağım sanırım ama eninde sonunda döneceğim yer toprağım. Bunu biliyorum. Hayalim bu ülkede dövme denilince akla gelen ilk isim olmak ve yine benim kadar başarılı isimlerin öncüsü olmak. Nasıl 10 yıl önce bana bu fırsat verildiyse, ben de bu fırsatları yeni sanatçılara sunabilmek istiyorum.

Instagram Pelin Çini

İnstagram Fahrettin Demir

‘Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamen yazarlarının orijinal düşünceleridir ve Onedio’nun yayın politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio’

seydikemer-ajans.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu